''Yapabilsen''

gitsen sadece bir saniyede
uyutsan keşke hemen
kaçsan bu muhabbetlerden
küçülsen de çalışmasan
büyüsen de isimler saysak, lakaplar taksak
keşke kısmasan gözlerini
arkanda o ışıklar patlamasa
büfe olmasa orda
kahve içmesek
değiştirmesen kolaylıkla
alıştırmasan ısrarla
paran olmasa
sevmesen
bakmasan öyle
tekrar tekrar söylemesen film diyalogları yapılmış cümlelerini
tesadüfe inanmasan
kadere inansan
belki de tanrıya inansan
açık olmasan
girişken olmasan
konuşmasan
geç kalsan bir kere de
hayır desen
uyuyabilsen
uyutabilsen
bilsem

05



Ama Beşiktaş'ta gece yarısı birini beklemeyi sevmiyorum.

''Ciddi Değilim''

-kemal doğulu kardeşimize sarmışız bugün dersi kırıyorum diye diye farketmedim sonra da geç olmuştu zaten yatmadan bile iyi geceler demek yerine biraz harrcamak istiyorum diyorsan burda ters giden birşeyler vardır belli etmekte kendini sanırım.
-10 a kadar shift yapıldı resmen nedir bu yani non-stop işçi gibi çalış çalış nereye kadar.
-yine kararlar verildi, yapılması çok zor olmayan aksiyona geçmesi zor olan olaylar sanki.

''Tek Bir Soru''

bunları ben mi içtim?

''Senaryo & Yıldızlar''

derine kadar inip özür dilemek isteyen
yaptıklarım için
bütün günahlarım için

hepsinin başımdan gitmesini isteyen
bir gün daha
sana söylediğim her şey

yıldızları sayarken
daha iyi olması için
daha iyi olmak için
yapmam gerekenleri yaptığım senaryoda
incitmemeye çalışırken
kendimi incittiğim için

hayat çok kısa
kendini küçük hissetmen olası
sanırım yapmam gerekeni yaptım
yıldızları saydım
iyi olman önemliydi
istekleri neydi

04



Beatles'i da severiz.

''Bitmeyen''

yirmi yıl sonra ne olacağız muhabbetleri

''Epilogue''


Dear Deputy Zoschenko,
I wanted to write and thank youagain for the kindness you've shown my mother. It was difficult for me to find out about her after all these years and even more difficult to see her. I hope i didn't seem like a jerk by staying for such a short period of time and then leaving so suddenly. I had a hard time being with her, but i hope i'll be able to get used to it and someday i can treat her the way you do.
The other reason i'm writing is that i've decided to come to Centresburg again in May after finals are over and before i start my summer job. I realize you're very busy, but i was wndering if you might be able to find the time to show me around the area.
I was also hoping i might be able to meet some of the family you said i have around here.
I know i could come back and just visit my mom, but i feel like i should get to know Coal Run, too. After all, it is where i am from.
Sincerely, John Harris (Raynor)


Dear John,
I'll look forward to your visit. I'd be happy to show you around and introduce you to your family.
Regards, Ivan Z

03




Kahveyi severiz.

''Öğretmek''

ne hayallerle yıkanmışız zamanında
basit hayallerle büyümüşüz
bir derdin bitmesinde ardından hemen zevk gelmesini öğrenmişiz
yanlış öğretmişler sanki
bir kez gidersen tam gidersin dememişler
hergun yeni bir gün demeselermiş
arınmak yokmuş söylememişler
mükemmel yokmuş

''Mutlu Sonu Değiştir''

sil, vur, kır, parçala
kabloları kes
pilleri fırlat
iki, üç, dört okuma bitir
yemek ye
yemek yemeyi unut
telefonuna bakma
bulursan sil
silemezsen gizle
gizlemek çok kolaymış
doğruları değiştirmek çok kolaymış
sonu değiştirdim
sadece bir değil
iki belki üç son değişti
her oluşacak tepkiye etki olmak
çok bekliyor sanki

dünyayı tutan bir heykeli düşünüyorsan
hala o portreyi düşlüyorsan
ama konuşmuyorsan konuşman gerekenle
konuşacaklarını sanklıyorsan
hala birşeyler saklıyorsan çok değişmiş midir acaba

yola çıkmayı istiyorum
süpriz yapmayı istiyorum
çok fazla değil
bir kez daha
çok fazla değil
son bir kez daha

''Neyin Var Bugün''

sağ tıklayıp silmeye benzemiyor herşeyi silmeye çalışmak
bu gece bir ders alındı
hatıraların da silinemeyeceğini farkedildiğinde
sonra nasıl sorusu akla takıldığında

kesin cevaplar belirtmek istedim bu gece
sonuçları doğruları ve yanlışları düşünmeden olanından ama

'evet' i düşündüm bu gece
getirdiği kolaylıkları
götürdüğü masumluğu
getirdiği yeniliği
belki de götürdüklerini çok düşündüm

'hayır' ı düşündüm bu gece
sebeplerini açıklamaktan korktuğumdan üstünde durmadım ama
sonuçlarında tıkandım
çok muydu

aslında kendim zorladım
kendim batmadım ama
zor olan batıran sebebi olmaktı

az kaldı
bir cevap gerekiyor

''Belki Hala Cevap Yoksa''

saygı duymanın yeterli olduğu insanlar düşündüm
onlar getirdi bana bu kararları

düşünmeden yapılan yanlışlar mıydı
düşünülmesi gereken doğrular mı

değişen anlar
yenilenen anılar
kötü olduğundan emin misin

kesin doğruların değişmesiyle
duyguların yenilenmesiyle
hayatın yeni dönüm noktalarına alışmasıyla

''Ders Bir''

12saat yeter dünyaya geri dönmek için

tekrardan senaryoyu yazmaya gerek yok
tekrardan yaşamaya gerek yok

duş almak lazım
önceki günün kirini silmek
düşünceleri süzmek
tekrardan hazır olmak için

''Hangisi?''

çok oldu mu beklemeyi bırakalı
en iyisi oldu
güzel bir anıydı
demeye başlayalı
çok oldu mu

şimdi
aniden
yeniden

geliyor mu
gelmiyor mu

karanlıkta mı
aydınlık mı

önünde değil mi
arkanda bırakmamış mıydın

iyi olanı bulabilir misin
kime göre iyi olabilirdi zaten

hayır diyememek
evet cevabını verememek
zaten hepsi şıkkını görmeyeli uzun süre olmuş

ama kaybetmedin
buna emin ol

''Yol & Ekim''

belki devrimdi ardında
belki artık balık sevmekti arasında
belki ütopyaydı öncesinde

bazen yolda yürümek
yol başlığını düşünmek
sonra ekimi düşünüp
ekim başlığını düşünmek
yorulmak
yollarda terlemek
tansiyonu düşmek

eski korkularını aştığını anlamak
o sokakları
o kiliseyi görebilmek
hala kaçınmak malum yerden
o markayı görmezden gelmek
konusu geçince sakınmayı öğrenmek

bazen hep düşünmek

hayat unutturuyor sanki
unutmuşum bu ayda seni
telve yalan söylemez

iki; balkonlardaki günlerden
dört; kısıtlı zamanların güzelliğinden
dört; zamanı yaşayı yaşayabilmekten

başka amaçlı yazılmış bir günce
başka amaçlı yazılmış bir ayın özeti
bugünkü muhabbet aslında yaptı bunu

çıkar belki deyip telvelere küsmek
unutulmuş zaten deyip beşyüzotuzüçü düşünmek

sağ tarafa bakabiliyorum artık cezayir olan dan
harbiden en güzel vedaymış

aşabildiklerim sayende
yaşayabildiklerim sayende

belki yorgunluktu ertesinde
beki düzensiz günlerdi arasında
belki ütopyaydı öncesinde

''Boyamak Tekrardan''

inancımız biterse
güce sahipsin
tekrardan havayı boyayabilecek
rengarenk renkler kullanabilecek
tekrardan öğrenebilecek
nasıl yaşamayı
nasıl eğlenmeyi
nasıl genişletebilmeyi
tekrardan kaçınılabilecek
gelecek sorunlardan
gelecek kalp kırıklarından

''Rakamlar & Yaşlar''

elli beşin dayanılmaz hafifliği
sorumluklardan kaçmanın tek sebebi
iki git gelin önlenemez sonucu
yirmi bir vakte kadar
mutlu olmayan ergenler
mutlu olamayan erecekler
sıkıldım deyince bırakacağın bir iş olmaması elindekinin
isterdin söylenemeyen sebeplerden traş olmayı

''180''

tanınmamış kalpler
uzun bir salonda gezenler
suratında gülümseme yaratan kül parçaları
hiç bitmesin dediğin anlar
ilk zamanda değişen kişilikler
hayatın u dönüşü

02


Uzak yollar.

''Cevap''

Duymadık mı
Dogru bir cevap yok
Akıllı bir cevap yok

''Biraz''

soğumuş
serin bir rüzgarda
konuşulmuş
tüm doğrular bu seslerde
kırılmış
nasıl olduğunu söylemeden

biraz sevgi kendi insanlarına
biraz sevgi belki kendine

''Şifre''

unutmamak lazım tüm şifreleri.
güneş saygılar

"Bitmeyen"

kablolar olmadan, uzaktan

"Güneş Dışarıda Parlıyor"

güneş her zaman yukarıdaydı
daha iyisini bilmek sadece bir kandırmacaydı
sanat yapmak kendin olmaksa
döktüğün göz yaşları şaheserdi
sokak lambaları karanlığı engellemekte başarısızdı
çiçekler nehirlerde görünüyorsa bir anlamı vardı
kuruyan güller görünüyorsa özlem vardı

büyük bir denize mesaj atmıştı
haberci olmak sanatıydı
su etkisiyle yere düşen kayalar vardı
düşünmek yaşamaya eşdeğer değildi
güneşin dışarıda olması bir haberse görevi vardı
herkese söylemek hayatı boyunca bu sırrı paylaşmak

güneş dışarıda parlıyor
içeride kalmamak gerek
nehirleri aşmak gerek
yükselmek ve karanlığı yenmek

"Hayali Bir Oyun"

garip bir oyunda
sorular sormaktan bıkmak gerek
yapmalıymışsın gibi hissetmek
yapmaman gerektiğini görememek

garip bir oyunda
doğruları görmekten sıkılmak gerek
bütün yalanları ortaya sürmek
üç beş kişilik toplulukları geliştirmek

garip bir oyunda
yaşadıklarını tekrarlamak gerek
aynı şeyleri aramak
arama da başarılı olmak

"Büyü"

tanımadığın hayatlara dokunmak
tanımak istemeyeceğin bir insanı bile etkilemek
sevmek belki sevişmek
çalmak ya da öldürmek
öldürememek

tanıdığın insanları
tanıdığnı düşündüğün insanları kırmak

sormak

"Bitmeyen"

8-11 arası sadece yürüyerek
Sinemle ağzımda tükmük birikmekten nefes alamayasıya kadar konuşarak
Mutlu isim
Gelecek planları
İbo do dondurmacısı

"Kaybet, Başlama"

her şeyin başladığı, bitemediği
kısa süre önce hissedilen benlik duygusu
kaybedilmis bir his
tekrardan ve daha fazla
bu yokluk havuzunda
temiz hissetmeye başlamak
suçlu hissetmemek gereken zamanları geçmek
özgür olmanın üstüne fazla düşünmek
bir fotoğrafın üstüne gereğinden fazla düşmek
ilgilenmemek
sonların başlangıç olduğu hissini kaybetmek
kazanamamak
burada umut kalmıyor
burada her şey basitleşiyor
insan olmak kolayken
birey olmak zorlaşıyor
kararlı olmak zorlaşıyor
başlangıca geç kalmışsın
kaybetmissin, başlayamıyorsun

"Adres"

hesap sormak için
unutmaya başlamak için
bir hakkın var mı
bir kötülük var mı

"Bugün"

Sabah 6-8 arası sinemle tüm tarsusu hızlı adımlarla gezmek güzeldi, 2saat boyunca hiç susmamak eve gelince konuşmaktan tükmük birikmiş boğazımla eğlenmek güzeldi. Uyumaya çalışırken sokakta bağıran çocuklara küfür yetiştirmek hakkında pek aynı şeyleri söyleyemem. Bi de ne çok "academic words" varmış ulan..

''Bitmeyen''

ders çalışmaya çalışmak
3 gün sigara orucu, sonrası güzel iftar
bilmediğim şehirde cehennem sıcağı
ankara uzak mı?
son cümlenin bitmesi.

''Geleceği Görememek''


geleceğini düşündün mü çocukken oynarken sokaklarda

gezerken hiç bilmediğin yollarda

özleyebileceğini düşündün mü birisini

sonuna kadar gelmeden

daha kötü günler bile gelmeden biten

ardından sadece güzel anılar bırakan

keşke kötü anılar da bıraksaydı diyeceğini bilir miydin çocukken oynarken sokaklarda

o adını bilmediğin sadece güzel deyip geçtiğin şarkıları dinlerken

sigara içişini bile değiştiren yenilikler uğruna

bu kadar değişeceğini düşünür müydün hiç

bu kadar gelişeceğini

bu kadar güzelleşeceğini

bu kadar senin olacağını

ama sonra da arkasında sadece iz bırakacağını

nehirlerden akan bir daha görmediğin yapraklara döneceğini

''Güzel Bir Ay''

çok farklı bir ay
yaşamam dediklerim
olmaz dediklerim
düşünmem bile dediklerim
çok şaşırttı beni bu ay
güzel bir ay bitiyor

''Bitmeyen''

anlattıklarımın anlaşılmadığı, kendi doğrularımı destekleyemediğim

''Hissetmek & Yaşamak''

kimse yetişemiyor
kimse ulaşamıyor
yardım etmeye çalışsam da
anlatmaya uğraşsamda

hiçbir şey değişmiyor
güzellik hissedilmiyor

sadece istenilen
yeniden yaşamak geriye sarmak oluyor
istemek de başarı yaşanırken
başarı da yenilgi yaşanıyor

altı rakamının güzelliği birlikteyken hissediliyor birlikteyken yaşanıyor

''Geriye Sar''

bir kişi mi özlenir zaten
geriye sarmayı hiç düşünmüyeceğim bir anda gelmişti
anılar gelmişti
resimler gelmişti
geri gelmesi gerekenler gelmişti
bazen bir nefret geri gelmişti
bazen bir anı geri gelmişti
yalvarsan da olmazdı ama
bir anıyı geri getirmek
bir sevgiyi geri getirmek
bir yeri geri getirmek
yaşadığın hayatı geri getirmek
aylara sığdırdığın hayatı
yaşamaya çıktığın o anları
kumlara bastığın o anları
ateşböceklerini sevdiğin o günü
betonlarda yattığın
sabahlara kadar
dizlerin ağrıyasıya kadar
o günü
o günleri

"Altı"

-bugüne kadar ki en güzel veda.
"benim biraz sonraki anımı hiç unutma."
-gitmiceksin değil mi.
-hiç unutmucağım altı gün.
-hiç değişme.

''İki''

iki basit kelime
siyah ya da beyaz değil
geçmiş yılların hatırına
siyah günlerin güçlü düzenine sahip değil
geçmeyen geçmişin
gelmeyen geleceğin düzeninde
herhangi biri
belki de hiç kimse değil

içinde yaşamak kolay
yatakta yaşamak kolay
odada yaşamak kolay
yola çıkmak, anlatamamak kolay

son sigaradan çekmek dumanı
görmek kavga eden iki insanı
birisi duygu dolu diğeri güçlü

yalanları yaşamak
rüyaları dolaşmak
içki yokken su içmek
konuşmayan iki insanı düşünmek

belki göründüğü kadar güçlü değildir
belki göründüğü gibi duygu doludur
mutludur belki

''Renk ve Hava''

Uyuşmayan desenlerin renklerin birleşimi
Düzelmeyen havanın çıkmayan güneşin olumsuz etkisi
Eskiye özlem mi yoksa yeniliğe duyulan korku mu
Her anın her kalbin ayrı olması kadere bağlanır mı
Bağlanmalı mı

''Kaleleri Yap, Taş Toplamayı Bırak''

Çoğu zaman bulunduğum yerden, durumumdan, saçımdan, başımdan, yaşımdan ve buna benzer düzyazı da uyak oluşturacak kelimeler de bulabileceğim benle ilgili bir sürü şeyden memnun olduğumu düşünmekteyim. Ama bazen öyle zamanlar oluyor ki hiç istemediğim şeyleri istediğim, hiç yapmadığım şeyleri yapmaya gönüllü olduğum ya da en basitinden hayatımda en kötü zamanlara bile geri dönmeyi istiyorum. Nasıl bir beyinse benim ki, bastırmaya ihtiyaç duyan birçok duygu bazen geliyor en olmadık zamanlarda beni buluyor. Alakası yok aslında şu anda istediklerimle hissettiklerimle şu yazdıklarım ama birden başka şeyler yazmak isterken bunlar çıktı klavyeden.
Kaleler kurduğumuz, sürekli birbirimize yardım ettiğimiz ya da tam tersi içten içe saflıkla kötülüğünü istediğimiz ki en fazla kalenin yıkılmasıdır bu kötülük, taş toplamayı bıraktığımız, taş atmadığımız, taşlarla oynadığımız, birçok kelimeyi anlamını hiç bilmeden kullandığımız, en kötü anımıza sebep olabilecek sebebin bile çok basit bir şey olduğu ama bizim bunu anlamadığımız o zamanlar o kadar geride kaldı ki şu anda eskileri düşünmek, oynadığımız oyunları düşünmek, yıktığımız kaleleri, atmadığımız taşları, ezdiğimiz çiçekleri, oynarken patlatılan topları, kaç kez her akşam elimizin yüzümüzün yara içinde eve dönerken annemizin kızıp kızmayacağını düşünmemiz. Neden bilmiyorum ama çok özlediğimi fark ettim biraz önce.
Yazmayı bilmeden saçma sapan kelimeler uydurmak iki üç harf öğrenince onları birleştirince birşeler yazdığımı sanmamı hala hatırlarım. Her yere mrhae fln yazardım adımın harflerini bilirdim sadece. Şimdi bu cümleleri kurabiliyorum ama okumayı bilmediğim, televizyon reklamlarının ilgimi çok fazla çektiği, her an bir şeyleri kıran döken yaramaz çocuk olduğum o zamanları.. özlüyorum işte yazacak olsam akşama kadar yazarım. Neyse şimdi fark ettim şimdi de yazmayı bilmiyormuşum pek, her yazdığım kelimeyi düzeltior bu word.

''Anla''

gene aglar aynı şeylerı dersin
hiç düşünmedinmi birgün
insanlar beni dinlemekten sıkılmadı mı acaba diye
hiç düşünmedin mi birgün
kendim bile sıkıldım artık insanlar ne der diye
anlıyoruzbir daha görsen bir daha hayatına girse
yaşayamazsın
yeteri kadar güçlü olamazsın
çok kötü olursun
çok korkarsın
bizim de bir hayatımız var
bir daha asla ve asla ile başlayan bir cümle istemiyorum ben demek nereye kadar götürür ki seni
kendine inanman kendine güvenmen bu kadar mı zor
lanet olsun
gelememişsin
yapamamışsın
konuşamaışsın
sürekli geridesin
ben bile ögrendim geçmişte yaşanılmıcagını
ben bile ögrendim eskinin sana bir şey vermeyecegini anla artık.

''İşaretleme''

herkes hata yapabilir
herkesin pişmanlığı vardır hayatında
''yapmasaydım'' vardır'
'olmasaydı'' vardır
''olsaydı'' vardır
bizi işaretleyenler mi bu sözler?
bizi biz yapanlar mi?
hata yapmadan olmaz mi?
acı çekmeden
çekip gitmeden
''isaretlenmeden''

''Değil İşte''

ne kadar kolay geliyor görmek olanlari
yaşamak değil ama
yazmak kolaydır ne var sanki
beş dakikada bir bardak suyla biten
yaşamak değil ama
neyse

''1200 Gün''

Herkes hata yapar
Herkes birinin gidişini izler
Umutlar nereye gitti?
Yıllar sonra hala var mı umut?
Geriye üstüste onlarca yüzlerce kez sarılan sarkılar kalır
O şarkılar gibi geri gelir mi geri sarılır mı yaşananlar?
Çok uzun zamanmış gibi görünür
Ve nasıl kırıldığını bilemezsin
Ve nasil geçmiş bilemezsin
Kendin için yasamışsın
Bakmışsın kalbin erimiş
Gözlerin bozulmuş
Arkadaşların bırakmış
Kader yapmış yapacağını
Geçmiş üstünden binlerce gün
Bin artı ikiyüz gün

Değişmiş mi acaba?
Düşünmüş mü acaba?
Kalbi erimiş mi?
Hala bilmezsin nasıl kırıldığını
Sadece hissedersin biraz geride
Biraz öncede
Vardı
Hissetmişti
Nasıl bitmişti?
Üstüne mevsimler gelmişti
Onlarca mevsim
On artı altı mevsim

Uyuşan gözler bir ise yaramaz
Hissedilenler değişmese de hiçbir sekilde avantaj sağlamaz
Doğustan vardi
Olacakti
Devam edecekti
Bitecekti
Hala nasıl kırıldığını düşün
Nasıl eridi düsün
Sadece hissetmistin
Kendini düşünmüstün
Hislere güvenmistin
Hissetmek yeterdi
Yetmemisti
Kalpler erimişti
Kendini düsünmüştü
Günler geçmişti
Binlerce gün
Bin arti ikiyüz gün

''Bulunmucak Gezegenler''

daha yaklaşabilirsen
kendini bana getirebilirsen
sadece gerekli sıcaklığı hissettirebilirsen
bu gezegende sonsuza kadar uzanmak mümkünse
etrafımızdaki tüm zamanlar donasıya kadar
tüm saatler donasıya kadar
tüm mutluluklar donasıya kadar

nereye gideceğini bilmiyor musun
gecenin karanlığında uzaklara kadar
arkana bakmaman gerektiğini bilmiyor musun
sonunda bulacağın yollara kadar

boşuna yeminler etmek gerekmez
korunmak da gereksiz

''Sahilde''

Sahilde her şey karmaşıktı
Birinci mi ikinci mi tartışmaskı yapılırdı
Her gece aynı olmazdı
Dalgalar bir durur bir coşardı
Her şey karmaşıklaşır
Hiçbir şey aynı kalmazdı

''Küçük Cennetler''

balkonunda sigara kahve
aklında eskiler
odasında oturanlar
yaşlanma düşüncesi
odasında oturanlar
tanım yapmak zorunda kalanlar
odasında oturanlar
küçük cenneti dolduracak düşünceler

delik giderek büyüyor
odası giderek küçülüyor
iki saatte bir geçen otobüsler azalıyor
sigarası azalıyor
cennet giderek küçülüyor
delik giderek büyüyor

''Beyaz Bulutlar''

Dökülen yaprakların habercisi olan nedir
Beyaz bulutlar ve mavi gökyüzünde aranmalı mıdır
Her şiir
Her şarkı
Her kitap
Her film
Aşka yorulmalı mıdır

İlk yazılan aşk şarkıları
İlk dökülen gül yaprakları
İlk içilen sigara
Dumanı tüterken bile bağımlılığı düşünmek

Şimşekler geliyor
Düşünmek gerek

Bütün gülüşler beni uyandırıyor
Bütün sesler benı kırıyor

Sonrası vardır belki
Devamı gelir belki
Bitmesi gerekir belki
Belki de bitmemesi

''Yeniden''

Gece 02’di
Ölünün ardından ağıt yakmaya değmezdi
Vurdumduymazdı
Bencildi
Kaydeder ve gizlerdi